top of page

HAYVANLARLA İLGİLİ BİLMECELER


     Yer altında yuvası var,
Fırça gibi dikeni var. (Kirpi)

Toprağın altında yaşar,
Bahçede delik açar. (Köstebek)

Ayakları kürekli,
Ne kadar da yürekli,
Suda bir gemi. (Ördek)

Kocamandır, denizde yaşar.
Tepesinden sular taşar. (Balina)

Benim iki kolum var,
Onun sekiz kolu var,
Denizlerde yaşar. (Ahtapot)

Dalda durur elde durmaz. ( Kuş)

İki çubuk bir makas
Hakkabaz mı hakkabaz. (Leylek)

Bir kuşum var havai,
Yüksek yapar yuvayı.
Başka kuşlar kuramaz,
Onun gibi yuvayı .(Leylek)

Pençesi aslan,
Gözleri volkan gibi.
Tüyleri pek yumuşak,
Onu gören fareler
Saklanır köşe bucak. (Kedi)

Horul horul uyur
Mırıl mırıl konuşur. (Kedi)

Yük üstünde, yünlü yumak.(Kedi)

Kulübesinden bakar
Hırsıza korku salar. (Köpek)

Elemeden yoğurur,
Gün aşırı doğurur.(Tavuk)

Kümeslerin efesi,
Her sabah çınlar sesi.
Sanırsın ezan okur,
Uyandırır herkesi. (Horoz)

Üstü çayır biçilir,
Altı çeşme içilir.(Koyun)

İki dik dik
İki bak bak
Bir sallangaç
Dört tak tak. (Eşek)


Dağdan gelir dak gibi
Kolları budak gibi
Eğilir bir su içer
Bağırır oğlak gibi.(Geyik

Ormanların kralı,
Biraz uzak durmalı.(Aslan)

Yeşildir yaprak gibi,
Dişlidir tarak gibi.
Gizli gizli yanaşır,
Yakalar avcı gibi .(Timsah)

Uzun boyunlu, uzun bacaklı
Desenli ,giysili
Küçücük kulaklı. (Zürafa)

Daldan dala atlarım,
Kuyruğumdan sarkarım .(Maymun)

Daldan dala ,
Kırmızı pala .(Sincap)

Bol emek verir,
Kendi yemez yedirir. (Arı)

Eğri çınar,
Yerden alır gökte yer. (Deve)

Tavan üstünde takur tukur
Zannedersin halı dokur .(Fare)

Kuyruklu kumbara
Ekin taşır ambara. (Fare)

Karşıdan baktım bir taş
Yanına vardım,dört ayak,bir baş. (Kaplumbağa)

Dağdan gelir arık arık
Ayağın da demir çarık. (At)

Uçar dağ gezer,
Uçar bağ gezer,
Uçar iliksiz,
Uçar kemiksiz (Kelebek)

Uzun kulaklı,
Kısa kuyruklu (Tavşan)

Arşın ayaklı,
Burma bıyıklı (Tavşan)

Bahçede kırda dolaşır,
Evini sırtında taşır (Kaplumbağa)

Karada bayılır, Suda ayılır (Balık)

Yer altında yağlı kemer (Yılan)

Karşıdan baktım hiç yok,
Yanına vardım pek çok (Karınca)

Yer altında göç var (Karınca)

Yer altında yuvası var,
Fırça gibi dikeni var (Kirpi)

Toprağın altında yaşar,
Bahçede delik açar (Köstebek)

Ayakları kürekli,
Ne kadar da yürekli,
Suda bir gemi (Ördek)

Kocamandır, denizde yaşar.
Tepesinden sular taşar (Balina)

Benim iki kolum var,
Onun sekiz kolu var,
Denizlerde yaşar (Ahtapot)

Dalda durur ,elde durmaz (Kuş)

İki çubuk bir makas
Hokkabaz mı hokkabaz (Leylek)

Bir kuşum var havai,
Yüksek yapar yuvayı.
Başka kuşlar kuramaz,
Onun gibi yuvayı (Leylek)

Pençesi aslan,
Gözleri volkan gibi.
Tüyleri pek yumuşak,
Onu gören fareler,
Saklanır köşe bucak (Kedi)

Horul horul uyur
Mırıl mırıl konuşur (Kedi)

Yük üstünde, yünlü yumak (Kedi)

Kulübesinden bakar,
Hırsıza korku salar (Köpek)

Elemeden yoğurur,
Gün aşırı doğurur (Tavuk)

Kümeslerin efesi,
Her sabah çınlar sesi.
Sanırsın ezan okur,
Uyandırır herkesi (Horoz)

Üstü çayır biçilir,
Altı çeşme içilir (Koyun)

İki dik dik,
İki bak bak
Bir sallangaç,
Dört tak tak (Eşek)

Dağdan gelir dak gibi
Kollan budak gibi
Eğilir bir su içer
Bağırır oğlak gibi (Geyik)

Ormanların kralı,
Biraz uzak durmalı (Aslan)

Yeşildir yaprak gibi,
Dişlidir tarak gibi.
Gizli gizli yanaşır,
Yakalar avcı gibi (Timsah)

Uzun boyunlu, uzun bacaklı
Desenli ,giysili
Küçücük kulaklı (Zürafa)

Daldan dala atlarım,
Kuyruğumdan sarkarım (Maymun)

Daldan dala,
Kırmızı pala (Sincap)

Bol emek verir,
Kendi yemez yedirir (Arı)

Eğri çınar,
Yerden alır gökte yer (Deve)

Tavan üstünde takur tukur
Zannedersin halı dokur (Fare)

Kuyruklu kumbara
Ekin taşır ambara. (Fare)

Karşıdan baktım bir taş
Yanına vardım,dört ayak,bir baş. (Kaplumbağa)

Dağdan gelir arık arık
Ayağında demir çarık. (At)

Eli sırtında
Ayağı karnında
İzi yıldız
Gözleri boynuz.(Salyangoz)

ÇOCUKLAR İÇİN

 

Gökte açık pencere, Kalaylı bir tencere.
Ay

Bağlarım yürür, Çözerim durur.
Ayakkabı

Tarlada biter,
Makine büker,
Sabah akşam
Elimizi yüzümüzü öper.
Havlu

Uzundur ip değil,
Isırır köpek değil.
Yılan

İki camlı pencere,
Bakıp durur her yere.
Gözlük

Özü tatlı, Sözü tatlı, Candan daha kıymetli.
Anne

Şehirden şehire koşarım, Köyden köye giderim, fakat hiç hareket etmem.
Yol

Başımda saç yok,
İçimde tat çok.
Kabak

Zilim var, kapım yok.
Telefon

Bir sihirli fenerim, Kibritsiz de yanarım.
Ampul

Bakması güzel,
Alması üzer.
Gül

Benim adım iki hece, Çalışırım gündüz geçer.
Saat

Ağız içinde dil, arifsen bil
Kaval

Ağzı vardır konuşmaz, yatağı vardır, fakat hiç uyumaz.
Akarsu

Allah yapar yapısını. Bıçak açar kapısını.
Karpuz

Açarsam dünya olur yakarsam kül olur.
Harita

Kuyruğu var, canlı değil. Konuşur, ama insan değil. Camı var, pencere değil.
Televizyon

Benim bir hayvanım var kuyruğundan uzun burnu var.
Fil

Dağı var, taşı yok, köyü var, adamı yok, ırmağı var, suyu yok.
Harita

Eli var, ayağı yok;
karnı yarık, canı yok.
Ceket

Biz biz idik biz idik, Otuz iki kız idik Ezildik büzüldük, Bir araya dizildik.
Dişler

Dağa varır seslenir, Köye gelir yaslanır.
Balta

Bahçede bağlı bohça
Lahana

Ben giderim, o gider, İçimde tık tık eder.
Kalp

İncecik beli, Elimin eli.
Çatal

Küçük kare kutu,
İçi insan dolu.
Televizyon

Kandilde var, mumda yok, Mendilde var, çulda yok.
Dil

Uzaktan baktım bir karataş,
Yanına gittim dört ayak bir baş.
Kaplumbağa

İnci gibi dişlerim, odunları dişlerim.
Testere

Akşam el üstünde çamur, sabah el içinde kömür.
Kına

Ben iki hasretlinin arasında dururum. Onları konuştururum.
Telefon

El eker, dil biçer
Yazı

 

VAK VAK
Vak vak kardeş vak dedi.
Kurbağa vırak dedi.
Bunu duyan avcılar.
Ördeğe tak tak dedi. EL EL EPENEK
El el epenek
Elden düşen kepenek
Kepeneğin yarısı
Keloğlan'ın karısı

LEYLEK
Leylek leylek lekirdek,
İki dirhem bir çekirdek.
Lak lak eder kuş dilince,
Göçüp gider güz gelince.
Yedi iklim dört bucak,
Gezip tozar şen şakrak. TAVŞAN
Uçan kuşla yarışır,
Bazen aklı karışır.
Dağdan taştan iner,
Çalı dibine siner.
Bizim minik tavşan,
Yaman mı yaman.

İNCİR
Dal ucunda torbacık,
İçi dolu helvacık.
Yemesi ballı incir al,
Ağzına bal akar bal.
Yaş incir, kuru incir,
Tadını yiyen bilir. ŞEFTALİ
Al yanak, tombul yanak,
Dal ucunda bir yumak.
Tadı şeker şeftalicik,
Ne olur ye bir tanecik.
İçi sulu , dışı tüylüdür,
Meyvelerin gülüdür.

ARMUT
Armut dalda bir iki,
Tek tek saydım on iki.
Hay Mahmut, Mahmut,
Bal gibi tatlı armut.
Armudu taşlayalım,
Cümbüşe başlayalım. ÜZÜM
Eğri büğrü dalı var,
Şeker şerbet balı var.
Süzüm süzüm süzülüyor,
Ben yemesem üzülüyor.
Yüzü gözü altın üzüm,
Sevilmez mi iki gözüm.

KELEBEK
Kanadı var, kuş değil,
Boynuzu var koç değil.
Pır dereye, pır tepeye,
Kelebek çıktı sahneye.
Ah ne süslü kelebek,
Üstü mavi al benekli. FINDIK
Tombul tombulcuk,
İçi katık, dışı kabuk.
Kilitli sandık açılsın,
Fındıklar saçılsın.
Hem besler, hem ısıtır,
Yiyelim çıtır çıtır.

AZ GİTTİM UZ GİTTİM
Az gittim uz gittim.
Dere tepe düz gittim.
Çayır çimen geçerek,
Lale sümbül biçerek,
Soğuk sular içerek,
Altı ayla bir güzde,
Bir arpa boyu yol gittim. OYUN
Oooo İğne battı,
Canımı yaktı,
Tombul kuş Arabaya koş.
Arabanın tekeri,
İstanbul'un şekeri.
Hop Hop altın top,
Bundan başka oyun yok.

KUZU
Dede bak minik kuzu.
Me me diye meliyor.
Önüne ot koymuşsun.
Oysa süt istiyor.
Cici kuzu meleme .
Nine mama yapıyor.
Yo yo korkma inekten.
Tosuna mö mö diyor. AY DEDE
Ay dede, ay dede
Evin barkın nerede?
İnce belde
İnce belin neresinde?
İki dağın arasında
Keklik getir, yağa batır
Sen yiyemezsen
Bana getir ay dede

BİR İKİ ÜÇ
Söylemesi çok güç
Sana verdim bir elma
Adını koydum Fatma
Hop, hop, hop
Bir büyük altı top
Ağzım minnacık
Burnum hokkacık
Yanaklarım elmacık
Gözlerim boncuk
Benim adım çocuk CAM
Bir cam, iki cam
Üç cam, dört cam
Beş cam, altı cam
Yedi cam, sekiz cam
Dokuz cam, on cam
Bu da benim amcam.
Eveleme develeme
Evvel altı elma yedi
Seren sekiz serçe dokuz
Tarmanın topu kara.

GÜLE GÜLE ÖLÜRSÜN
Babam yoğurt getirdi
Kedi burnunu batırdı
Kedi seni tutarım
Bıyığını yolarım
Devrek’in kilidi
Sana vuran kim idi
Amcam oğlu Musacık
Kolu budu kısacık
Şimdi gelir görürsün
Güle güle ölürsün EVELEME DEVELEME
Eveleme develeme
Devekuşu kovalama
Kovalarsan yaralama
Şekerleme çikolata
Şundan bundan
Kedi düştü damdan
Nerden geldin
Oradan çık
Kız saçların kıvırcık
Sana dedim sen çık

ALLI PULLU AYLAR
Masal masal maliki,
Saydım baktım on iki.
Ocak, Şubat, Mart,
Sözünü iyi tart.
Nisan, Mayıs, Haziran,
Çalışkanlara hayran.
Temmuz, Ağustos, Eylül,
Kimi düldül, kimi bülbül.
Ekim, Kasım, Aralık,
Süt içelim lık lık.
Allı pullu aylar,
Birbirini kovalar. ÇIKTIM ERİK DALINA
Çıktım erik dalına
Baktım tren yoluna
İki tren geliyor
Birine bindim ablama gittim
Ablam pilav pişirmiş
İçine sıçan düşürmüş
Bu sıçanı ne yapmalı
Minareden atmalı
Minarede bir kuş var
Kanadında gümüş var
Eniştemin cebinde
Türlü türlü yemiş var.

KEÇİLER
Ayşe Hanımın keçileri,
Hop hop hopluyor,
Arpa, saman istiyor,
Arpa, saman yok,
Kilimcide çok.
Kilimci kilim dokur,
İçinde bülbül okur.
İki kardeşim olsa,
Biri ay, biri yıldız,
Biri oğlan, biri kız,
Hop çikolata çikolata,
Akşam yedim salata,
Seni gidi kerata. KARDAN ADAM
Kardan adam, kardan adam
Senden korkmaz benim babam
Süpürgen var süpürmezsin
Etrafını hiç görmezsin
Ağzın burnun kızarmış
Sanki pek çok soğuk varmış
Haydi haydi yürüsene
Hah hah hah
Diye gülsene
Ah ne süslü bebek
Üstü mavi al benek
Aman tutsam şunu ben
Hemen uçup gitmeden

© 2023 by Anton's Animal Kingdom. Proudly created with Wix.com

bottom of page